Ana içeriğe atla

KUTSAL KASE..İSA'NIN DEVAM EDEN BİR SOYU OLABİLİR Mİ ?

    Dan Brown un "Da Vinci Şifresi" isimli kitabıyla milyonlarca insanı kendinden haberdar eden gizemli bir konudan bahsedeceğiz bugün. Kutsal Kase'den..Kutsal kaseyle ilgili hikayeler,inanışlar asırlardır süregeliyor aslında.  Bu yazımızda olabildiğince en doğru şekilde kutsal kaseden bahsedeceğim ve umuyorum ki faydalı olacaktır.

    Kutsal kaseye sahip olanların tapınak şövalyeleri olduğuna inanılır. Tapınakçıların kutsal kaseye atfettiği nitelikler güç verme,toprağa verimlilik kazandırma vs olduğu Engizisyon raporlarında ortaya çıkmıştı. Hatırlarsanız tapınak şövalyeleri Fransız kralı IV.Philippe tarafından suçlanmış ve 13 Ekim 1307 cuma günü başlayan tapınakçı katli ilerleyen zamanlarda devam etmiştir..İşte bu dönemde tapınakçıları yargılayan kesim Engizisyon du ve onun verdiği rapolara göre tapınakçılar kutsal kaseye büyük bir bağlılık gösteriyordu...Kutsal kase bir inanışa göre  da vinci nin Son Akşam Yemeği isimli tablosundaki masada duran kupaydı ve o kupa  İsa çarmıha gerildiği sırada Arimathealı Yusuf isimli kişinin İsa'nın kanını  biriktirdiği kupaydı..Ve o kupa kutsal kaseydi!..İsa nın kanı dolduktan sonra  sihirli bir nitelik kazanmıştı.. Başka inanışlar da mevcut elbette. Asırlar boyunca kutsal kase ile ilgili efsaneler hikayeler şiirler tablolar tarih sahnesinde yer buldu kendine...Peki kutsal kase gerçekten var olmuş muydu ? Neydi bu kutsal kase ?
SON AKŞAM YEMEĞİ
    Kutsal kase ile ilgili bir çok efsane vardır arkadaşlar. Toprağın verimini arttırdığı,çeşitli büyü ayinlerinde kullanıldığı,gece içine atılan ölü savaşçıları sabah yeniden dirilttiği,canlanma yeniden doğuş verimlilik ile ilişkilendirildiği birçok söylenti vardır. Biz olabildiğince akla mantığa en uygun bir açıklama getireceğiz kutsal kase mevzusuna.  Kutsal kase,pagan temellidir ve aynı zamanda hristiyanlık ile İsa ile de ilişkilendirilir. Burada bir pagan-hristiyan kaynaşması söz konusu olabilir belki ama eminim daha fazlası vardır..

    En yaygın inanışlardan birinde ki bunu dan brown da kitabında bahseder,kutsal kase Magdalalı Meryem dir..Yani İsa nın eşi!.Hatta bunların bir çocuğu olmuştur ve günümüzde magdalalı meryem gömüldüğü yerde bir takım belge niteliğinde gömülerle birliktedir. Eğer bulunursa Vatikan ı hristiyanlığı temelden sarsacaktır!..Çünkü hristiyanlıkta İsa hiç evlenmemiştir ve çocuğu da olmamıştır,eğer eşi ve yanındaki önemli bilgiler gün ışığına çıkartılırsa bu Vatikan ın sonu olur..Kitapta kutsal kase böyle ele alınmış ve magdalalı meryem olduğu söylenmiş..Tabii bu da sadece bir görüş ama en çok inanılan görüşlerden biri..Başka bir inanışta,magdalalı meryem Arimathea lı Yusuf un İsa nın kanını doldurduğu kupayı Fransa ya getirmiştir. Ve kutsal kase yanında olduğu halde bir yerlerde yatmaktadır magdalalı..Yani bu inanışta da magdalalı meryem kutsal kaseyi yanında Fransa ya taşımış ve beraber gömülmüşler..Burada kutsal kase magdalalı olarak kabul edilmiyor dan brown un aksine...Çoğu tarihçiye göre ilk kutsal kase efsanesi 1188 e yakın bir tarihte doğmuştur.  ( bu tarihte sion tarikatı ile tapınakçılar yollarını ayırmıştır) 'Kase Masalı' isimli eserin yazarı Chretien de Troyes isminde biri..Tabii Chretien'den sonra yüzlerce söylenti efsane masal doğacak ve kutsal kase asırlarca insanların dilinde anlatılan gizemli bir hikaye halini alacaktı..Tapınakçıların ondan güç aldığı ve sihir işinde kullanıldığı en yaygın inanışlardandır..

İsa'yı Son Akşam Yemeği'nde Kutsal Kase ile resmeden bir tablo. Juan de Juanes, 1570.
   Yukarda Arimathealı Yusuf'un son akşam yemeğindeki kupayı İsa'nın çarmıha gerildiği sırada onun kanıyla doldurduğunu söylemiştim. O kupanın kutsal kase olduğunu da..Bu hikayenin devamında ise Yusuf'un ailesi kutsal kase nin bekçisi olur..Bu da 1190-1199 yılları arasında yazılan kutsal kase hakkındaki ilk hikayelerdendir. Kitabın ismi "Roman de I'Estoire dou Saint Graal" dır yazarı ise Robert de Boron...Bu kitaplar,örnekler,efsaneler sıralanır gider..Ben size ana fikri vereyim kısaca neleri ortak olarak ele almışlar bakalım...

    Kutsal kase nin koruyucusu tapınak şövalyeleridir ve asıl sorumlular ise bir ailedir.(tapınakçı bir aile) Ve bu aile yaygın inanışa göre yahudi bir ailedir. Bir KAN BAĞI var,korunan bir KUTSAL KASE var. Ve bu koruyucular tapınakçı bir aile..Bu aile hakkında bildiğimiz şeyler gerçektenden söylentiden öteye gitmiyor desem yeridir. Kutsal kase hakkında çok şey söylenmiş olsa da bu aile hakkında net bir şeyler söylemek çok çok zordur. Bu da gösterir ki amaçları gereği kendilerini gizli tutmayı başarmışlar..Bu ailenin kimliği peşinde koşmak isteyen varsa şunu söyleyebiliriz ki Fransa sanırım kilit bölge,oraya yoğunlaşsınlar. Wolfram isimli eski bir kutsal kase yazarı Fransa yı işaret edip durmuştur..neyse şuan için bizi ilgilendirmiyor..Demek ki İsa ile hristiyanlık ile aynı zamanda paganizm ile yakından ilişkili bir kutsal kase miz var ve onun hakkında yazılan sayısız şiir söylenti inanış asırlar boyu bize ulaşmış..Bu kasenin de tabi ki tapınakçı bir koruyucu ailesi var..Devam edelim..

    Kabala ile Kutsal Kase ilişkisine bakalım. Arkadaşlar unutmayın ki şuanda size bunları anlatabiliyor olmamda en büyük etken yukarda yaklaşık olarak tarih verdiğim dönemlerde yazılan eserlerin varlığından dolayıdır. Ve o dönemlerde ortaçağda  birçok kabala okulu vardı..Bu kitapların yazarlarından bazıları kabala okullarında eğitim görmüştür ama hepsi için aynı şeyi söyleyemeyiz elbette ki. Mesela yukarda ismini verdiğim Chretien de Troyes bir kabala okulunda eğitim almıştır.. Kabala ile kutsal kase arasında bir ilişki olduğu açık..


   Kutsal kase ile ilgili kitaplarda hikayenin içinde bulunan bir şövalye çeşitli fedakarlıklar sonucu bazı SIR lara ortak edilir. Bu sır bir AİLE ile ilişkilendirilir. Bir SOY kutsal kaseyi korumakla görevlendilir ki bu soy bir tapınakçının soyu olur..Ve aile üyeleri bazı şeylerin kontrolünü ele geçirir,bir şato olsun bir yerdeki insanlar olsun velhasıl illa ki bir şeyler üzerinde kontrol kurar sahip olur güç bulur...Kutsal kase ile ilgili söyleyebileceğimiz kesin bilgiler sınırlıdır ve bir SOY olduğu da bu gerçek bilgilerden bir tanesi..Bir KAN BAĞI mevcut..


     Buraya kadar olan kısımda sanırım kafanız biraz karıştı. İstediğim de buydu,unutmayın kutsal kase ile ilgili bilgileri gerçek bilgileri bugün bile hazırdan almanız çok zor bir iş. Yazılan kitapları okursunuz ama yine de eksik parçaların sayısı oldukça fazladır. Buraya kadar,birçok efsane inanış söylenti olduğuna tamamen kanaat getirdik artık..Ve aynı zamanda kutsal kase nin kabala,kan bağı,İsa,hristiyanlık,tapınak şövalyeleri ile ilişkisi olduğuna da emin olduk..kase ile ilgili çok az uzman vardır halbuki tapınakçılar ve haçlılar ile ilgili birçok tarihçi mevcuttur. Bu basit çıkarım bile bizi kutsal kase hakkında gerçek bilgiye ulaşmanın ne kadar zor olduğunu hatırlatır aslında..Bilgiye ulaşırsınız ama GERÇEK BİLGİ zordur..Bu yazıda konuştuğumuz hemen her şeyi efsane yoluyla asırlarca bizlere ulaştığını unutmayın. Her ne kadar gerçek bilgi istesek de bir bilgiyi ortaçağ karanlığından çıkarıp 21.yüzyıla taşımak hiç kolay değil,efsaneler ve gizli metinler bize ışık tutuyor. O yüzden yukarda anlattıklarımı kutsal kaseyi anlamak için bilmek zorundayız..Tarihi şeytani sistemin nasıl çarpıttığını biliyoruz ve buna rağmen kutsal kase hakkında modern tarihin mantıklı bir açıklama yapmasını bekleyemeyiz. Çünkü bence kutsal kase sistemin bilmemizi istemediği bir şey,ortaya çıkmasını arzulamadıkları bir şey...

   Gizemli bir şekilde gizemli bir inanış asırlar önce yayıldı ve kutsal kase hikayelere kitaplara konu oldu. Tapınak Şövalyeleri kutsal kasenin koruyuculuğunu üstlendi. Ama genelde tapınakçılar gerçek kutsal kase kurgu olarak görülse de yine de bana göre eğer kutsal kase den söz edebiliyorsak tapınakçılar mutlaka bu işte vardır. Ve şuna da eminim ki kutsal kase her ne ise hristiyanlık için çok önemli,belki de gerçekten ortaya çıkması Vatikan ı derinden sarsacaktır ha..Sonuç olarak ;

   Magdalalı Meryem kutsal kase mevzusunda çok önemli. Bazı efsanelerde Magdalalı,kutsal kaseyi Fransa'ya getirmişti ve bir SOY başlayıp kaseyi koruma görevini üstlenmişti. Bazılarına göre ise (dan brown) kutsal kase bizzat magdalalı meryemdi ve meryem de İsa nın eşiydi aynı zamanda bir çocukları vardı..Sarah isimli bir kız çocuğu..Belki de durum neydi biliyor musunuz dostlarım ?..Belki de kutsal kase İsa ile zannettiğimizden daha yakından ilişkiliydi..Belki magdalalı gerçekten İsa nın eşiydi bir çocukları doğacaktı ( Sarah) ve bu SOY magdalalı ile kendisini korumak için çeşitli isimler altında günümüze kadar gelmişti..Magdalalı,İsa nın ölümünden sonra Arimathealı Yusuf tarafından FransaYa kaçırılabilmişti..Evlilik yoluyla hanedanlıklar ile bağ kurmuş ve günümüzde halen İSa nın soyu devam ediyordur gizli bir şekilde..tapınakçıların koruması altında bu soy belki de devam ediyordur..Merovenj hanedanı da hikayelerde sürekli gözümüze çarptı ve belki İsa nın soyu fransız asillerinden biri ile birleşerek Merovenj hanedanı nı ortaya çıkardı...II.Dagobert (Fransız kralı) katledilmişti ve merovenj hanedanı üyesiydi,o öldürülünce bu soy yok olma aşamasıan gelmişti. Oğlu Sigisbert kaçmayı başarmasaydı belki de bu soy yitip gidecekti tarihte..ondan sonra da  Godefroi de Bouillon ismiyle kutsal soy devam etti..

Tiziano, Tövbekâr Mecdelli Meryem, 1560

   Bu kadar kutsal kase hakkında bahsetmemize rağmen günümüzde bile tam olarak aydınlatılamamış bir konudur kutsal kase..Hakkında sadece güçlü tahminler yapabiliriz. Ve sanırım en güçlü tahmin en son bahsettiğim magdalalı meryem ve İsa nın soyu mevzusuydu..Ve bu teori yazının başından beri bahsettiğimiz ; SOY-KUTSAL KASE-KUTSAL KAN-İSA- arasındaki bağı açıklıyor..Belki de doğru olan Arimathealı Yusuf un son akşam yemeğin deki kupayı İsa nın kanıyla doldurduğudur ve kutsal kase aslında o kupadır..Haliyle İsa nın kanıyla dolunca mistik bir önem kazanmıştır...Bizden bu kadar..Kafanızda soru işaretleri kalması gayet normal bu konuda...Allah en iyisini bilir..
.......................................
KAYNAKLAR : Mıchael Baıgent-Rıchard Leıgh-Henry Lincoln/Kutsal Kan Kutsal Kase
                            Mark Oxbrow-Ian Robertson/Rosslyn ve Kutsal Kase'nin Sırları

 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

REPTİLİANLAR ? KANDIRILIYORUZ..

   Reptilian meselesi David Icke çıkışlıdır arkadaşlar. Henüz başlarken söylemeliyim ki David Icke tüm dinlerin de dünyayı yöneten sürüngen ırk tarafından insanları daha kolay kontrol edebilmek ve gerçeklerden uzak tutmak için uydurulmuş birer plandan ibaret olduklarını savunur. Başlamadan önce bunu bilmemizde fayda var. Önce size reptilian teorisini anlatacağım ardından da bunun GERÇEK olan kısmından söz edeceğim. Yani reptilian olayı her ne kadar birçok konuya ışık tutmuş bir adam olan David Icke tarafından ortaya atıldıysa da bu DOĞRU olduğu anlamına gelmez. Yukarda Icke'nin dinlere karşı tutumundan kısaca bahsettim,siz de anlamışsınızdır ki bu teorinin İslam'da yeri yok..Ama iyi bilinmesi gerekiyor ki neyi saklamaya çalıştıklarını neyi neyle maskelediklerini net görelim..Başlayalım..      David Icke ne derdi ? Dünyayı,binlerce yıl önce dünya dışından gelen sürüngenimsi uzaylı bir türle insanların eşleşmesi sonucu ortaya çıkan melez bir tür (reptilian humanoid) yönetir d

AY GERÇEK DEĞİL Mİ ? KOCA BİR UZAY GEMİSİ Mİ ?

     Arkadaşlar bugün size bir teoriden bahsedeceğim. Bu teori başlıktan da anlayacağınız üzere Ay'ın yapay olduğunu savunuyor. Peki bu teoriyi savunanlar neden böyle düşünüyor,gerçeklik payı nedir inceleyelim..        Ay'ın yapay olduğunu düşünenler,Ay'ı dünyadaki yaşamı kontrol etmek için uzaya gönderilen bir uzay aracı olarak benimser. "Ay'ı Kim İnşa Etti" ,"Esrarengiz Uzay Gemimiz Ay" gibi kitaplar bile vardır bu konuda. Onun dışında ; Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Irwin Shapiro şunları söylemişti : "Ay için yapılacak en iyi açıklama,onun bir gözlem hatası oluşudur. Ay mevcut değildir" Dünya nın uydusu olarak baktığımız zaman gerçekten de Güneş sisteminde bu kadar büyük bir uyduya sahip tek gezegen zannediyorum ki Dünya. Bazı astronomi uzmanları Ay'ın dünyanın yörüngesinde olmaması gerektiğini,evrensel yasalar gereği dünya gibi küçük bir gezegende uydu olmaması gerektiğini savunuyorlar. Uydusu olsa bile kendisinde

LEY HATLARI-ŞEYTANİ SİSTEM

                                              Ley hatları için,olan enerjiyi arttıran ve Dünya'yı sinir ağları gibi saran enerji birikim noktalarıdır,hatlarıdır diyebilirim..Beyaz akım hatları pozitif enerji,kara akım hatları ise negatif enerji yayar...Kilise,cami,Kabe gibi yapılar pozitif enerji yayar ve ley hatları üzerine kurulmuştur en önemlileri..Piramit gibi yapılar ise genelde negatif enerji yayarlar ve yine ley hatları üzerine kurularak var olan enerjiyi arttırmaları amaçlanır...Pozitif veya negatif...Peki Deccali Düzen ile ne alakası var bunun ?..Negatif enerjiyi arttırmak ve Deccal'e uygun ortam hazırlamak amacıyla şeytani düzen yüzyıllardır ley hatlarına kara akımı arttıracak mabedler,yapılar inşa ettiler...Okültizm amacıyla kullandılar mabedleri ve negatif enerjiyi bir de bu yolla katladılar!..Metafizik ile diğer boyuttan varlıklarla iletişime geçtiler..Ley hatlarının enerjinin yoğun olduğu kesimlerinde özellikle,bir çok ayin ve metafizik çalışmaları gerçekleştirdi