Ana içeriğe atla

AY GERÇEK DEĞİL Mİ ? KOCA BİR UZAY GEMİSİ Mİ ?

     Arkadaşlar bugün size bir teoriden bahsedeceğim. Bu teori başlıktan da anlayacağınız üzere Ay'ın yapay olduğunu savunuyor. Peki bu teoriyi savunanlar neden böyle düşünüyor,gerçeklik payı nedir inceleyelim..
       Ay'ın yapay olduğunu düşünenler,Ay'ı dünyadaki yaşamı kontrol etmek için uzaya gönderilen bir uzay aracı olarak benimser. "Ay'ı Kim İnşa Etti" ,"Esrarengiz Uzay Gemimiz Ay" gibi kitaplar bile vardır bu konuda. Onun dışında ; Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Irwin Shapiro şunları söylemişti : "Ay için yapılacak en iyi açıklama,onun bir gözlem hatası oluşudur. Ay mevcut değildir" Dünya nın uydusu olarak baktığımız zaman gerçekten de Güneş sisteminde bu kadar büyük bir uyduya sahip tek gezegen zannediyorum ki Dünya. Bazı astronomi uzmanları Ay'ın dünyanın yörüngesinde olmaması gerektiğini,evrensel yasalar gereği dünya gibi küçük bir gezegende uydu olmaması gerektiğini savunuyorlar. Uydusu olsa bile kendisinden çok daha küçük olması gerekir,oysa Ay bu gerekleri yerine getiremeyecek kadar büyük ve şüphe uyandırıcı. Eğer uydusu olsaydı yaklaşık 30 millik bir çapı olması gerekirdi ama Ay 2169 mil çapta..Bunları söylüyorlar genel olarak ama tabi ki bunlardan ibaret değil.
      Yine bu görüşü savunanların ifade ettiklerine göre yazımıza devam edelim..Ay'ın manyetik alanı yok ama Ay'daki kayalar manyetize. Bazı Ay taşlarının,4.5 milyar yıllık olduğu söyleniyor bu durumda dünyada bulunanlardan bir milyar yıl daha eski..1973'teki Lunar/Ay konferansında tek bir ay taşının nasıl 5.3 milyar yıl yaşında olabileceği söylendi. Bu durumda dünyanın tahmin edilen yaşı Ay dan bir milyar yıl daha genç oluyor!..Bitmedi..Bulunan taşların içeriğinin,Ay tozunun içeriğinden daha farklı yapıda olduğu görülmüş. Tozlar ise kayalardan da bir milyar yıl eski..!..Neler oluyor!?..
      Yukarda ismini söylediğim "Ay'ı kim inşa etti" isimli kitapta güneş dünya ve ay ın matematiksel bağlantıları açıklanıyor ve oldukça çarpıcı sonuçlar gözler önüne seriliyor. O hesaplamalara burada uzun uzun girmeyeceğim ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler kitabı inceleyebilir. Sadece o çarpıcı sonuçlardan bazılardan bahsedeceğim. Mesela ; dünya güneş ve ay Stonehenge gibi olağanüstü yapıların ölçülerinin benzeri görülüyor. Stonehenge deki taşlar 0.829 metre veya 2.72 fit e eşit olan standart ölçülerde. 'Megalitik Yarda' denen bir ölçü birimi söz konusu ve bu ölçü birimi sadece o yapılarda değil dünya güneş ve ay ın birbirleriyle olan matematiksel bağıntılarında da kendini göstermekte. Megalit ; büyük taş demek ve stonehenge gibi büyük ve muazzam yapılar için kullanılıyor. Dünya nın çeşitli yerlerinde bulunan ve naısl inşa edildikleri halen bir muamma olan yapılar Güneş ve Ay hareketlerini gözlemlemek amacıyla inşa edilmişler anlayacağınız ama asıl ilginç olan dünya güneş ve ay ın arasındaki matematiksel bağıntıların da megalitik yarda ile şifelendiği düşünülüyor. Gök cisimleri ile esrarengiz taş yapılar arasındaki bu benzerlik gerçekten çok şaşırtıcı. Bazı teorisyenler nasıl yapıldığı bilinmeyen o yapıları da yapay olan Ay ı inşa edenlerin de aynı beyin takımı olduğunu savunuyor. Kimisi sürüngenler diyor kimisi gelişmiş uzaylı ırkı vs vs...
     Ay'ın içinin boş olduğundan söz edelim biraz da. Nasa da bir bilim adamı olan Dr.Gordon MacDonald'ın bir sözünü paylaşayım "Ay'ın içi boş gibi. Hiç homojen bir küreye benzemiyor." Sadece MacDonald değil birçok bilim adamı Ay'ın içinin boş olduğu konusunda hem fikir. Peki doğal bir uydunun içinin boş olması normal bir şey mi ? Kozmojolist Carl Sagan'a göre hayır!..Doğal bir uydunun içi boş olamazdı..Ayrıca Ay'dan getirilen taşlar uranyum 236 ve Neptünyum 237 içeriyor. Uranyum 236 radyoaktif bir nükleer ve yeninden işlenmiş uranyumda bulunuyor. Neptünyum 237 ye gelince o da radyoaktif ve bazı nükleer çalışmaların yan ürünü. Bu maddeler Ay yüzeyinde ne arıyor ?..Daha önceden insan veya başka bir yaratık tarafından bazı dokunuşlar yoksa o taşların da  orada olma ihtimali yok....Yani doğal bir şekilde orada olamazlar,ek olarak belirteyim ki paslanmayan demir partikülleri de bulundu ve tabi ki onlar da doğal yollardan orada olamazlar..
    Ayrıca birçok Apollo astronotu Ay'ın üzerinde gördüklerini iddia ettikleri ışıklı cisimleri rapor etmişlerdir.


     Tüm bunlar ve daha fazlasından Ay'ın yapay olduğunu savunuyorlar,peki neden uzay gemisi diyorlar. Onu da inceleyelim....
     Ay'ın çok ileri düzeyde teknolojilerle donatılmış varlıklar tarafından harika makineler kullanılarak inşa edilen ve içi boş yapay bir gök cismi olduğunu söylüyorlar. Gelişmiş teknoloji ve makineler belki uranyum 236 ile neptünyum 237 nin Ay yüzeyinde bulunma sebebini de açıklar. Peki ne var için de neden boş ? Şöyle düşünün,yapay bir gezegen yapacak kadar teknolojiniz var ve bunu dünya nın yörüngesine yerleştirdiniz. Orada öylece beklemesi için yapmazsınız bunu değil mi ? Teoriye göre Ay ın içinde tamir için motorlar materyaller,gözlem ekipmanları,seyir cihazları ve birçok makine/motor bulunuyor. Bu uzay gemisi David Icke'in ifadesine göre "Nuh'un İstihbarat Gemisi " gibi bir şey. İçinde çok şey var,varlığını binlerce yıldır sürdürdüğüne göre müthiş bir teknolojiyle uzun süre dayanabilecek bir şekilde dizayn edilmesi lazım. Sonuçta Ay da sürekli parça değişimi yapmak ne kadar üstün bir medeniyet olsanız da birilerinin gözüne çarpacağı için işinize gelmez,onu olabildiğince üst düzey inşa etmeniz gerekir. İçinde bunca alet materyal gözlem araçları varken dışı nasıl olmalı peki..Tabi ki son derece sağlam,ısı değişimlerine çarpışmalara karşı dayanıklı olmalı..Araştırmalara göre Ay taşları ateşe dayanıklı,fiziksel olarak oldukça güçlü,aşınmaz nitelikler taşıyan titanyum,kromyum,zirkonyum gibi maddelerden oluşuyor. Yani Ay yüzeyindeki sağlamlık içindeki teknolojiye göre gayet yeterli. Kocaman yapay bir uydunuz var ve uydunuzu kozmik çarpışmalardan,radyasyondan,meteorlardan vs korumanız gerekiyorsa yukarda ismini verdiğim taşlar biçilmiş kaftan...Bu maddeler uzay araçlarında jetlerde vs kullanılan çok sağlam maddeler haliyle..Muazzam bir uydumuz var ister yapay olsun ister doğal..:)
    Birkaç şey daha ekleyelim..Ay'ın 100 mil kare genişlikteki bazı bölgelerinde yüzeyin altından geldiği düşünülen su buharı fışkırmaları tespit edildi. Bazı teorisyenlere göre Ay'ın içindeki gazlar,hayat sağlayan bir atmosfer yaratıyor..Tüm bunlar ve daha fazlası Ay'ın yapay bir uydu/uzay gemisi olduğunu ve gezegenimiz üzerinde kontrol sağlamak amacıyla kullanıldığını savunan geniş bir kitlenin savunmaları görüşleri...Şimdi sıkı durun en ilginç noktaya geliyoruz..Nasıl bir kontrol sağlıyorlar ?
  Ay'ın dönüş açısı 22.5 derece ve bu açı onun yıllık yörüngesi boyunca gezegenin Güneş'e yüzünü dönme yöntemi nedeniyle dört mevsimi yaratır. Ay'ın gel gitler üzerindeki rolünü hepimiz biliyoruz ve insan üzerindeki en önemli etkilerinden biri bu. Eğer insanlığı kontrol eden bir soydan söz edebiliyorsak ve teoriye göre bu soy sürüngen bir ırkın egemenliği altındaysa bu sürüngenler faaliyetlerini bir yerlede sürdürüyor olmalı. Ve Ay yine burada devreye giriyor. Yani bu durumda Ay içerdiği yeraltı tesisleri ile ilginçlikleriyle uzaylı bir ırkın faaliyet merkezi. Yüksek bir teknoloji ile oluşturulmuş bir boyut kapısı olarak bahsediliyor. Dördüncü boyut varlıklarının (onlara sürüngen diyenler da var çoğunlukla öyle denir) üçüncü boyuta geçiş yapmalarına olanak sağlayan bir boyutlararası geçiş kapısı..
  Ay daki üstün ırkın insanları kontrol etmek amacıyla gezegenin yanı başına bir uzay gemisi konuşlandırdıklarını,gezegen içindeyse kendilerine bağlı SOY lar ile insanları para silahıyla kontrol ettiklerini söyleyebiliriz bu anlattıklarımdan sonra. Sadece dünya değil başka gezegenleri de bu yöntemle kontrol ettiklerini söylüyorlar bu teoriyi savunan arkadaşlarımız. Bu durumda Rothschild ler gibi para baronu aileler ve illüminati suç şebekesi de uzaylı ırkın Ay daki yapılanmasının yeryüzündeki ayağı oluyor.

   Kitaplarda okutulduğu kadarıyla Ay'ın oluşmasıyla ilgili bir çok teori var. En bilinenleri ; Ay'ın bir gezegenin dünyaya çarpıp Ay kadar büyük bir parçayı dünyadan koparması ile oluştuğu,bir başka teoriye göre dünyanın manyetik alanının Ay ı yörüngesine çekmesi ile bir uydumuzun var olduğunu anlatır. Yani tam anlamıyla Ay'ın nasıl oluştuğu ya da nereden geldiği bilinmiyor. Bugünkü yazımızda da Ay'ın dev bir uzay gemisi olabileceğini yapay bir uydu olma ihtimalini ve bu teoriyi destekleyenlerin görüşlerini inceledik..Son olarak '12 Maymun Sorusu' diye geçen soruları da sizlere ulaştırıp yazımızı noktalayalım..
1. Ay, Dünya'dan daha yaşlıdır, öyleyse kökeninin başka bir yer olması mümkündür.
2. Niçin bazı bilim adamları, Ay taşlarının 20 milyar yıllık olduğunu iddia ediyorlar? Yani, Dünya'dan daha eski...
3. NASA, bir Ay kayasının 5.3 milyar yıllık olduğunu saptadı. Ama bu, Güneş Sistemi öncesine ait bir tarihti.
4, Önemli bilim adamları ve Ay uzmanları, Ay'dan getirilen elementlerin Dünya'dakilerden daha eski olduğunu belirlediler; ama neden resmen açıklamadılar?
5. 40 Ay taşının en azından 7 milyar yıllık oldukları belirlendi. Bu tarihleme, Dünya'dan ve Güneş'ten iki kez daha eskidir.
6. Buna karşın Ay'ın yüzey toprağı, Ay taşlarından daha eskidir. Farklılık nereden geliyor?
7. Bir grup bilim adamı, Ay'ın yıldızlararası bir yerde yapıldığı görüşündeler ve Dünya tarafından yakalandığını düşünüyorlar. Peki bu nasıl olabilir?
8. Neden bazı bilimciler, Ay'ın içinin yoğunluğunun yüzeyden farklı olduğu düşüncesindeler? Gerçekten Ay'ın içi boş olabilir mi? Ve bu biliniyor mu?
9. Niçin Ay'ın 8 mil üstünde, yüksek dozda radyoaktivite var? Bu, elementer olarak doğal mıdır?
10. NASA tarafından 100 millik bir alana yayılmış su buharı saptandı; ama Ay'da su olmadığı biliniyor. Bu gizem, Ay'ın yapay olduğu anlamında mı?
11. Ay'ın çok eskiden sıcak olduğu ileri sürülüyor; ama bunu dünyadaki benzerleri gibi kanıtlayan bir kanıt bulunmuş değil. Bu çelişki, henüz açıklanamadı.
12. Sonuç, Ay'la ilgili neden bu kadar çok cevapsız soru var?
    Çok kısa bir özetle ; benim sürekli anlattığım şeytani sistemin üstün bir medeniyet tarafından melezleştirildiklerini sürüngen/insan karışımı bir SOY oluştuğunu bu soy un dünyaya hükmettiğini söylüyorlar. Dünyayı yöneten elit ailelerin sürüngen bir ırkla iş birliği yaptıklarını ve yeryüzünde para güç elde etmek şartıyla kendilerini onlara adadıklarını hizmet ettiklerini,uzaylı ırkın ise gezegenin dışına inşa edilmiş bir uzay gemisi ile  bu kontrollerini sağlamlaştırdıklarını anlıyoruz. Bu bir teori arkadaşlar kesin bir bilgi değil,ne kadar mantıklı/mantıksız olduğu fikrini sizlere bırakıyorum. Kesin olan dünyayı yöneten şeytani bir sistemin olduğu gerçeği,Ay bir uzay gemisi ve sürüngenler gibi teoriler bu şeytani sistemin asıl güç kaynağını irdeleyen David Icke gibi araştırmacıların ortaya attığı görüşler ki bu görüşleri benimseyen geniş bir kitle de var....
....!...SADECE GERÇEKLER...!...
Kaynak: David Icke-İnsanoğlu Ayağa Kalk
              Christopher Knight/Alan Butler-Ay'ı Kim İnşa Etti

Yorumlar

  1. 1. İddialara ve bazı bilim insanlara göre Ay'ın karanlık yüzünde uzaylı üsleri var.
    2. Ay'a 1960'larda gidildikten sonra bir daha gidilmemesi bazı insanlarda şüphe uyandırarak, Ay'da tehlikeli birşeylerin olduğu kanısı
    3. Ay'a giden ve bir şekilde ölen astronotları anlatan Hollywood filmleri
    4. Ay'ın bir yerinde yapılan zıplamanın, çok ötede bir noktada hissedilmesi (Ay'ın yüzey altının metal olduğu düşüncesi)
    5. Ay'da zaman zaman görünen tanımlanamayan ışık parlamaları (Ay'da yanardağ yoktur)
    6. Ay'ın Dünya'dan yaşlı olması başka yerden geldiği fikrini destekliyor
    7. Ay'daki bir taşın 5.3 milyar yaşında olduğu tespit edildi. Halbuki Güneş Sistemi 4.5 milyar yıldır var.
    8. Ay, Dünya'nın doğal uydusu olamayacak kadar büyüktür.
    9. Ay büyük bir gonk sesi çıkarıyor ve döndükçe titreşiyor
    10. Doğal metaller yüzeyde bulunamaz bilgisi Ay'da geçerli değil.
    11. Ay'ın yörüngesinin hiç olamayacak kadar düzgün olması.
    12. Ay'ın sıvanmış gibi duran kraterleri.
    13. Ay'ın bir bölümünde bulunan ve açıklanamayan su buharı izleri.
    14.diğer uyduların aksine ay yüzünü göstermeyerek bidon kapağı açılma şeklinde dönüyor. Bunun örneği diğer güneş sistemi gezegenlerinin uydularında yok

    YanıtlaSil
  2. Ay, Dünya ile aynı zamanda mı oluştu, yoksa Dünya'dan ayrılarak mı oluştu? Belki her ikisi de değil…

    Ay, belki de başka bir yerden, hatta Güneş Sistemi'nin dışından çıkıp geldi ve Dünya'nın çekimine kapıldı ve bir daha bu çekimden çıkamadı.

    Ay'ın Dünyadan kopma bir parça olduğunu öneren teori, Evrim Teorisinin kurucusu Charles Darvin'in oğlu George Darvin tarafından geliştirilmişse de, günümüz Ay bilimcilerinin çoğu tarafından kabul edilmemektedir.

    Dünya ve Ay'ın aynı kozmik gaz-toz bulutundan oluştuğu görüşü, daha çok bilimsel bir desteğe sahiptir.

    Bu ikisinin dışındaki bir görüş ise, Ay'ın Güneş Sistemi'nin dışından geldiğiyle ilgilidir. Ay bu şekilde her nasılsa Dünya'nın gravitasyon etkisine kapılmıştır.

    Peki ama Ay, Dünya ile senkronize halde bulunan bugünkü hemen hemen daire biçimindeki yörüngesine hangi açı ve hızla gelerek yerleşebilmiştir? Bu şekilde bir gravitasyonel yakalanma, sonuçta eliptik bir yörünge doğurması gerekirdi. Birçok bilim adamına göre, bu işin rastgele ve kendi kendine olması çok çok zayıf hatta imkansız bir ihtimaldir.

    Bugünkü daireye çok yakın yörüngede bulunabilmesi ve Dünya'nın dönüşüyle senkronize halde olması için; AY'IN HESAPLANARAK BU YÖRÜNGEYE OTURTULMUŞ OLMASI GEREKİYOR.

    YanıtlaSil
  3. Aydınlatıcı bir yazı çalışması
    Ama ilahi iradenin bu konuda ki yeri de göz ardı edilmemeli
    Bu tip konular ben de merak uyandırıyor yalnız bu yazılarda bir nokta hep dikkatimi çekiyor bu farazi tartışmalı ucu açık konular
    Yaratıcıyi göz ardı edip hep farklı uzaylı ırkları na bir yaratıcılık ve ilahi bir misyona beraber bilimsellik adına materyal havası ile kaleme alınıyor bu da bende bu tip konulara karşın güvensizlik ve senaryo havası oluşturuyor
    Şeytanların istediği yöne doğru bir meyil oluşturuyor böylece tanrı yok tanrının yerine yüksek medeniyet sahibi tanrılar var
    Ve insan şerefi mahluk iken bu tarz yazılarda sufle bir konuma itiliyor
    Selam ve dua ile

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet,David Icke çıkışlı birçok bilgide bahsettiğiniz yaratıcıyı göz ardı etme bir etken olarak karışımıza çıkıyor.İnsanı daha çok madde ile özdeşleştirip sanki sistemde değersiz bir parçaymış gibi konuşuluyor,son derece haklısınız. Ama BİLİNÇ ile okunup tefekkür edildikten sonra bahsettiğiniz bir etken fark ediliyor ve olayın alınması gereken faydalı kısmı alınmış oluyor aynı zamanda farklı bir bakış açısı da kazanılıyor..Açık bir bilinçle yazılar okununca sizin de fark ettiğiniz ayrıntılar fark ediliyor ve doğru daha iyi seçiliyor. Ama daima sorgulamalı araştırmalıyız ki gerçeği bulabilelim. Selamlar..

      Sil
  4. Saçma sapan, aptalca bir kopmplo teorisi. aferin size.

    https://sservi.nasa.gov/?question=hollow-moon

    YanıtlaSil
  5. Bir konuda fikir beyan ederken hepten kaldırıp atmak ,yok saymak ,kapalı bir zihnin işidir .Yok böyle bişey yok ,demek için ,tüm evren hakkında muazzam ötesi bir bilgiyle donatılmış olmak şarttır.Bilgisi olmayan insan susmasını da bilmeli

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

REPTİLİANLAR ? KANDIRILIYORUZ..

   Reptilian meselesi David Icke çıkışlıdır arkadaşlar. Henüz başlarken söylemeliyim ki David Icke tüm dinlerin de dünyayı yöneten sürüngen ırk tarafından insanları daha kolay kontrol edebilmek ve gerçeklerden uzak tutmak için uydurulmuş birer plandan ibaret olduklarını savunur. Başlamadan önce bunu bilmemizde fayda var. Önce size reptilian teorisini anlatacağım ardından da bunun GERÇEK olan kısmından söz edeceğim. Yani reptilian olayı her ne kadar birçok konuya ışık tutmuş bir adam olan David Icke tarafından ortaya atıldıysa da bu DOĞRU olduğu anlamına gelmez. Yukarda Icke'nin dinlere karşı tutumundan kısaca bahsettim,siz de anlamışsınızdır ki bu teorinin İslam'da yeri yok..Ama iyi bilinmesi gerekiyor ki neyi saklamaya çalıştıklarını neyi neyle maskelediklerini net görelim..Başlayalım..      David Icke ne derdi ? Dünyayı,binlerce yıl önce dünya dışından gelen sürüngenimsi uzaylı bir türle insanların eşleşmesi sonucu ortaya çıkan melez bir tür (reptilian humanoid) yönetir d

LEY HATLARI-ŞEYTANİ SİSTEM

                                              Ley hatları için,olan enerjiyi arttıran ve Dünya'yı sinir ağları gibi saran enerji birikim noktalarıdır,hatlarıdır diyebilirim..Beyaz akım hatları pozitif enerji,kara akım hatları ise negatif enerji yayar...Kilise,cami,Kabe gibi yapılar pozitif enerji yayar ve ley hatları üzerine kurulmuştur en önemlileri..Piramit gibi yapılar ise genelde negatif enerji yayarlar ve yine ley hatları üzerine kurularak var olan enerjiyi arttırmaları amaçlanır...Pozitif veya negatif...Peki Deccali Düzen ile ne alakası var bunun ?..Negatif enerjiyi arttırmak ve Deccal'e uygun ortam hazırlamak amacıyla şeytani düzen yüzyıllardır ley hatlarına kara akımı arttıracak mabedler,yapılar inşa ettiler...Okültizm amacıyla kullandılar mabedleri ve negatif enerjiyi bir de bu yolla katladılar!..Metafizik ile diğer boyuttan varlıklarla iletişime geçtiler..Ley hatlarının enerjinin yoğun olduğu kesimlerinde özellikle,bir çok ayin ve metafizik çalışmaları gerçekleştirdi